14.6 C
Ankara

Toplumumuzdaki bozulma sürecine genel bir bakış

Paylaş:

Merhaba,

Bu haftadan itibaren Medyaport sayfalarında yazmaya başlıyorum. Ortalama haftada bir yazmayı düşünüyorum. Yazılarımda nelerden söz edeceğim, birkaç tümce ile ona değineyim.

Ben, 10 yaşımdan itibaren görme engelliyim. ODTÜ Sosyoloji bölümünü ve Ankara Hukuk fakültesini bitirdim. Yüksek lisansımı Ankara Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümünde yaptım.

1974 yılından beri, tam 48 yıldır örgütlü olarak engelli hakları mücadelesi içerisindeyim. Dönem dönem Altı Nokta Körler Derneği’nin, Türkiye Körler Federasyonu’nun ve en son Engelliler Konfederasyonu’nun başkanlık görevlerini yürüttüm. Onlarca proje, yüzlerce eylem gerçekleştirdim; yüzlerce araştırma ve makale kaleme aldım. Tabii, bilgi ve deneyimlerim sakatlık konusuna odaklandığından daha çok bu konularda yazdım.

Ama aynı zamanda 15 yaşımdan beri örgütlü sosyalist hareket içerisindeyim. iki sosyalist partide Merkez Komite üyeliği ve CHP’de Parti Meclisi üyeliği yaptım. Demem o ki, siyasal deneyimlerim de az değil. Siyaset üzerine de yazıp çizdiklerim oldu.

Haftada bir yazacağım köşemde daha çok bilgi ve deneyim sahibi olduğum bu konuları ele alacağım.

Ülkemizde 12 Eylül’den sonra yani yaklaşık kırk yıldan beri önemli sosyolojik değişiklikler meydana geliyor. Devrim ve karşı devrim çatışmasında karşı devrimin galebe çaldığı görülüyor. Toplumsal sınıflar arasındaki farklar uçurumlaştı. Sosyal adalet dengeleri büsbütün bozuldu. Modern kurumların ve değerlerin yerini, hızla Ortaçağ kurumları ve zihniyeti aldı. Bilinç, kültür ve alışkanlıklarıyla modern burjuvazinin etki alanı daralırken, dinci iktidarlar tarafından desteklenip kayrılarak semirtilen sonradan görme tefeci-bezirgân taşra sermayesinin etki alanı olağanüstü genişledi. Buna paralel olarak dinci eğilimlerin, tarikat ve cemaatlerin gücü arttı. Pozitif bilim ve özgür aklın yerine, hurafeler ve dogmalar geçti. Kır kente hâkim olurken, otoriter – totaliter eğilimler ve şiddet, toplumsal yaşama egemen oldu. Eşitlikçi, özgürlükçü, dayanışmacı ve paylaşımcı değerler gözden düşerken onların yerini, bireyci, bencil, köşe dönmeci, rantçı değerler aldı. İkiyüzlülük ve ahlaki çürüme yaygınlaştı.

Kuşkusuz bu değişiklikler, birdenbire meydana gelmedi. Bazen içten içe birikerek, damla damla göl olup çatlaklardan sızarak, yasa dışı sessiz sedasız faaliyetlerle, bazen açık çatışmalar, askeri-sivil darbelerle, ama demokratik ve modern güçlerin büyük direnişleriyle karşılaşarak ve yer yer durdurulup geriletilerek, sancılı bir biçimde kırk yıla yayılarak, aşama aşama, ama her aşamada daha da ağırlaşarak gerçekleşti.

Toplumsal olaylarda da birleşik kaplar yasası aynen geçerlidir. Bir alanda meydana gelen değişiklikler, eninde sonunda diğer alanlara da sirayet eder. Söz gelişi, ekonomi çok iyi, ama siyaset berbat diyemezsiniz. Ekonomi ve siyaset bozuksa eğitim, kültür ve ahlak alanlarında da bir bozulmaya tanık olursunuz. Hatta, genel toplumsal bozulma, iktidar mevkilerinden başlayıp özel alanlara, sivil ve askeri bürokrasiye, yargıya, üniversiteye, işçiye, köylüye, esnafa, çocuğa, kadına, engelliye dek yayılır. Halkımızın deyimiyle balık baştan kokar.

Hangi konuyu olursa olsun ele alırken, bu arka planı ve perspektifi gözden ırak tutmamalıyız. Bundan sonraki yazılarımda ben de öyle yapacağım.

Yazar hakkında:

Turhan İçli Kimdir: 1955 yılında Sivas’ta doğdu. 10 yaşında geçirdiği kaza sonucu kör oldu. ODTÜ Sosyoloji ve A.Ü. Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını A.Ü. Sosyal Hizmet Bölümünde yaptı. 1974’ten beri örgütte engelli hakları mücadelesi içerisinde yer aldı. Altı Nokta Körler Derneği, Türkiye Körler Federasyonu ve Engelliler Konfederasyonu başkanlıkları yaptı. 15 yaşından itibaren sosyalist hareket içerisinde yer aldı. 12 Eylül zindanlarında yattı, işkenceli sorgulardan geçti. İki sosyalist partinin merkez komitesi ve CHP Parti Meclisi Üyesi oldu. Siyaset ve engelli hakları konusunda yüzlerce makalesi, araştırmaları ve 2 kitabı bulunuyor. Halen arabuluculuk ve serbest avukatlık yapıyor

Turhan İçli
Turhan İçli
1955 yılında Sivas’ta doğdu. 10 yaşında geçirdiği kaza sonucu kör oldu. ODTÜ Sosyoloji ve A.Ü. Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını A.Ü. Sosyal Hizmet Bölümünde yaptı. 1974’ten beri örgütte engelli hakları mücadelesi içerisinde yer aldı. Altı Nokta Körler Derneği, Türkiye Körler Federasyonu ve Engelliler Konfederasyonu başkanlıkları yaptı. 15 yaşından itibaren sosyalist hareket içerisinde yer aldı. 12 Eylül zindanlarında yattı, işkenceli sorgulardan geçti. İki sosyalist partinin merkez komitesi ve CHP Parti Meclisi Üyesi oldu. Siyaset ve engelli hakları konusunda yüzlerce makalesi, araştırmaları ve 2 kitabı bulunuyor. Halen arabuluculuk ve serbest avukatlık yapıyor.

━ bu yazardan

İmamoğlu Kararının anlamı: ‘Şaşkın Ördek Sendromu’

Merhaba, bu yazımda Sn. İmamoğlu için verilen hapis ve siyaset yasağı kararını...

Bakalım, Türkiye Noterler Birliği Yasaları Çiğnemeye Devam Edecek mi?

Merhaba, Bu köşede yayımlanan “Türkiye Noterler Birliği, Tüm Dünyaya Meydan Okuyor” başlıklı yazımda,...

3 Aralık Dünya Engelliler Günü Kutlanabilir mi?

Merhaba, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1981-1991 yılları arasını “Dünya Engelliler On Yılı”; bu...

Ektiğimiz Tohumlar Meyvelerini Veriyor

Merhaba, Bu yazımda sizlere Ankara’da yapılan anlamlı ve göğüs kabartıcı bir ödül töreninden...

Son terör eyleminin düşündürdükleri

13 Kasım günü İstiklal Caddesinde meydana gelen terör eylemi, toplumumuzda büyük bir...

Güç Odaklı Paradigmadan İnsan Odaklı Paradigmaya Geçiş

Merhaba, bu yazımda insanlık tarihi içerisinde güç ilişkileri bağlamında paradigma değişiklerine dikkat...

Türkiye Noterler Birliği körlerin imza sorunu hakkında dünyaya meydan okuyor

Yazıma neden böyle bir başlık attım? Zira, 17 yıldan beri körlerin imzalarının...

Sakatlık tanımına ilişkin bakış açımızı değiştirmeliyiz

Ülkemizin, sakatlık ve sakatlar konusundaki bakış açısını, köklü bir eleştiriye tabi tutmaya...

Başta Altılı Masa olmak üzere tüm muhalefet bloklarına sesleniyorum: Türkiye’yi yeniden inşa sürecinde engellileri göz ardı etmeyin!

AK-PARTİ hükümetleri döneminde, özellikle 5378 sayılı Engelliler Kanunu’nun yürürlüğe konulduğu 2005 yılından...

Ak-Parti, İktidarını Yirmi Yıldır Ne Sayede Sürdürebiliyor?

Ak-Parti, çok partili siyasal yaşama geçtikten sonra iktidarda kalabilen en uzun ömürlü...

Yoksulluk ve sakatlığın ortak toplumsal niteliği

Bu yazımda yoksulluk ve sakatlığın ilişkilerini ve ortak niteliğini ele almak istiyorum. Konumuz...

Engellilerin Siyasal Yaşama Katılma Haklarının Hukuksal Dayanakları Nelerdir?

Tüm yurttaşların yasaların yapımına ve devlet yönetimine katılma haklarını düzenleyen ilk belge...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz