Son 7-8 yıla baktığımızda…
Türk takımları bine yakın yabancı futbolcu transfer etti…
Bu futbolculara yaklaşık 700 milyon Euro transfer parası harcandı…
Ama neye yaradı…
Dünya futbolu şöyle dursun Avrupa futbolunun daha da gerisindeyiz…
Yerli futbolcu yetiştirmeye yönelmiyoruz…
Paralar harcanıyor…
Futbol ekonomisi çökmüş durumda…
Kulüpler borç batağında…
Çoğu kulüp transfer yasağını kaldıramıyor…
Biz ne yapıyoruz…
Yabancı kuralı…
8 artı 3 mü, yoksa 7 artı 4 mü olsun…
Bunları tartışıyoruz…
Her sene aynı filmi izliyoruz…
Futbol sezonu başlarken…
Pişirilip, pişirilip gündeme getiriliyor…
Avrupa’da başarı yok…
27 yıl sonra Şampiyonlar liginde gruplarda Türk takımı yer almıyor…
Fenerbahçe, Trabzon UEFA Avrupa, Başakşehir, Sivasspor Konfederasyon liginde mücadele gedecek…
Yine de teselli buluyoruz…
A Milli Futbol Takımımız Avrupa’da en alt kategori olan C liginde mücadele ediyor…
B’ye çıkacak…
Ondan sonra da A’ya…
Bekleyelim…
Türk futbolu neden bu hale düştü…
Türk futbolunu gerçekten futbolun içerisinden gelmiş, yeşil sahalarda ömrünü harcamış insanlar yönetmeli…
Bir iş adamı…
Bir-iki yıl bir kulüpte ya başkanlık yapıyor ya da yöneticilik…
Siyasi irade de destek verdi mi…
Bir bakıyorsunuz ki…
Futbol Federasyonu Başkanı oluyor ve Türk futbolunu yönetiyor…
Bugüne kadar aldığımız yol belli…
Futbol Federasyonunda şu anda milli takımda ve Galatasaray’da futbol oynamış…
Bir tek Hamit Altıntop var…
Bu sayı fazlalaştığı zaman…
Türk futbolu da Avrupa arenasında söz sahibi olur, isimlerini duyururlar…
Türk futbolunun en önemli yarası ise…
Alt yapıya önem verilmemesi…
Futbolcu yetiştirmek yerine, yabancı futbolcu sevdası nedeniyle…
Ne yazık ki gençlerimiz forma şansı bulamıyor…
En azından…
A Takım için hazırlıklı olacaklardı…
Bunun için de Süper Lig takımları için…
Rezerv lig kuruldu…
Önceden bu lig için hevesli olan Süper Lig takımları…
Kulüpler Birliği Vakfı vasıtasıyla…
Rezerv liginin kaldırılmasını istiyor…
Kalkacak da…
Böylece takımlarının maç kadrosunda yer alamayan, genç futbolcular A takım kadrosuna girmek için kendilerini gösterme şansı bulamayacak…
Sürekli yabancı futbolcu peşinde koştuğumuz takdirde…
Türk futbolunun nereden nereye geldiği, özellikle de A Milli takımın Avrupa ve Dünya Kupası elemelerinde aldığı sonuçlar ortada…
Türk futbolunu yaz-boz tahtası haline getirdiğimiz için…
Başarı beklemek hayalcilikten öteye geçmez…
Yazar Hakkında:
Ali Erdoğan kimdir: 1952 Divriği Gürpınar köyünde doğdu. Ortaokulu İstanbul’da, liseyi Sivas ve Ankara’da bitirdi.1973 yılında Yeni Halkçı’da gazeteciliğe başladı. Daha sonra Yeni Ulus, Yenigün, Olay gazetelerinde mesleğe devam etti.1980’de Hürriyet Gazetesi Spor Servisi’nde, 1990’da Günaydın Gazetesi’nde çalıştı; 1995’de de Evrensel Gazetesinin kuruluşunda yer aldı. Siyah-Beyaz Gazetesi’nde kısa bir çalışmanın ardından, 2001’de Sabah Gazetesi’ne geçti.15 yıl bu gazetede spor yazarlığı ve spor servisi şefliği yaptı. Daha sonra geçtiği Sözcü Gazetesi’nde de 11 ay spor yazarlığı yaptıktan sonra görevine son verildi. Meslekte 47’nci yılını dolduran Ali Erdoğan emekli ve sürekli basın kartı sahibi. Evli ve bir oğlu var.