Çocuklar…
Bizim çocuklarımız…
Köyde, mahallerde…
Okullarda…
10 yaşına kadar…
Kızlı-erkekli…
Körebe…
Yakan top…
Saklambaç…
Mendil saklama…
Oyunları oynanırdı…
Ben de köyümde ilkokulu okurken bu oyunları oynardım…
Çocukluğumuzu yaşardık…
Ne güzel şendik…
Şimdi…
Çocukların dünyasını karartıyorlar…
Tarikat ve cemaatler…
Çocukları her yaşta istismar ediyorlar…
Bir baba düşünün…
Hem de tarikat lideri…
6 yaşındaki kızını 21 yaşındaki müridiyle evlendiriyor…
Bu yaştaki çocuklar…
Çağdaş anne ve babalar tarafından hem eğitim ve öğretime hem de spora gönderilirken…
O baba kızını sapık birisinin kucağına atıyor…
Bu sapık düşüncede olanlar…
Kadın sporcuların mayo giymelerine karşı çıktılar…
Milli sporcuları hedef gösterdiler…
Bakanlar ve yetkili federasyonlar hiçbirisi de çıkıp yanıt vermedi…
Böyle olunca da…
Yıllardır bu kucak atmalar sürüyor…
Ancak cesaretli birisi çıkıp…
Bu tarikatlara karşı bir yaptırım yapamıyor…
Tarikatlar bugün belirli köşeleri kapmış…
Hatta kendi aralarında bölüşmüşler bile…
Zaman zaman çıkarları ters düştü mü…
Aralarında da kavga yaşanıyor..
Geçmişte tarikat yurtlarında yapılan taciz ve tecavüzler cezalandırılmış olsaydı…
Bugünlere gelinmezdi…
Tarikatlar…
Yoksul, fakir ailenin çocuklarını alıp…
Yurtlarında yetiştiriyorlar…
Bunu yaparken de cinsel tacizler, tecavüzler olduğu gerçeği yadsınamaz…
Bir bakan ne demişti…
“Bir kerecikle bir şey olmaz”…
İşte o bir kerecik sözünden cesaret alanlar…
Bir kere değil, yüz kere, bin kere taciz ve tecavüz olaylarıyla günlerini gün ediyorlar…
Spora başlama yaşı…
Bazı branşlarda 5 yaş iken…
Tarikatlar, cemaatler…
5-6 yaşında…
Kız çocuklarını evlendiriyor…
Siz nasıl anne, babasınız…
Hiç mi vicdanınız sızlamadı…
Tabi ki vicdan var ise…
Olsaydı…
6 yaşındaki kızınızı evlendirmezdiniz…
Peki, ey anne…
Sen kaç yaşında evlendin…
Sütünle büyüttüğün kızına…
Bu yapılır mı…
Yazıklar olsun…
Pahalılığın nedeni olarak üç harfli zincir marketler görülüp hedef alındığı gibi…
Neden bu üç tarikat ve cemaatlere bir yaptırım yapılmıyor….
Gelin hep birlikte tarikatlara, cemaatlere karşı çıkalım…
Çocuklarımızı kurtaralım…
Bir sloganımız vardı…
Kurtuluş yok tek başına…
Ya hep ya hiç…
Siz hangisini seçersiniz?
Yazar Hakkında:
Ali Erdoğan kimdir: 1952 Divriği Gürpınar köyünde doğdu. Ortaokulu İstanbul’da, liseyi Sivas ve Ankara’da bitirdi.1973 yılında Yeni Halkçı’da gazeteciliğe başladı. Daha sonra Yeni Ulus, Yenigün, Olay gazetelerinde mesleğe devam etti.1980’de Hürriyet Gazetesi Spor Servisi’nde, 1990’da Günaydın Gazetesi’nde çalıştı; 1995’de de Evrensel Gazetesinin kuruluşunda yer aldı. Siyah-Beyaz Gazetesi’nde kısa bir çalışmanın ardından, 2001’de Sabah Gazetesi’ne geçti.15 yıl bu gazetede spor yazarlığı ve spor servisi şefliği yaptı. Daha sonra geçtiği Sözcü Gazetesi’nde de 11 ay spor yazarlığı yaptıktan sonra görevine son verildi. Meslekte 47’nci yılını dolduran Ali Erdoğan emekli ve sürekli basın kartı sahibi. Evli ve bir oğlu var.