16.8 C
Ankara

Yalamayın

Paylaş:

Bir gazeteci, soru olup olmadığı belli olmayan cümlesine, “Millete sevdalı lider, millet de liderine sevdalı…” diye başlayınca çağrışım yaptı.

Aslında ne o soruyu soranla ne de sorunun muhatabı siyasetçi ile uzaktan yakından ilgisi var…

Konu sadece yalamakla ilgili.

xxxx

Olay yıllar önce Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde yakın köylerden birinde yaşanıyor.

Bir yaz akşamı, geç saatlerde köyde herkes evlerine çekilip yatmaya hazırlanırken bir avluya gökten bir cisim düşer.

Gürültü üzerine evdekiler korkuyla avluya fırlar ama gördükleri karşısında şaşkındırlar.

Pırıl pırıl parlayan rengarenk büyük bir cisim…

Kırmızı, mavi, yeşil, mor: sanki gökkuşağı gibi…

Yere düşerken çatıya da çarpmış, bazı parçaları kopmuş, çevreye yayılmış.

Olayı duyan konu komşu da toplanmış, her kafadan bir ses çıkmaktadır.

Muhtar hemen jandarmaya haber verir.

Bu arada o esrarengiz cisim yavaş yavaş erimeye başlayınca birinin önerisiyle büyük bir parçayı korumak için alıp buzdolabına özenle yerleştirirler.

Kim bilir, köylünün başına talih kuşu konmuş, düşen parça çok değerli bir gök cismi bile olabilir,

Her kafadan bir ses, her sesten bir çözüm çıkar…

O sırada birisi, büyük bir cesaret örneği gösterir, yerden bir parça alır, çevredekilerin tüm uyarılarına rağmen diliyle yalar ama tadını bir şeye benzetemez.

xxx

Sonunda jandarma ekibi olay yerine gelir, köylüleri esrarengiz cismin çevresinden uzaklaştırır, parçaları toplayıp bir torbaya doldurur, tutanak imzalatır gider.

Jandarma ekipleri de parçanın ne olduğunu bilemedikleri için MTA’ya yani Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü’ne gönderir.

Köyde olay efsane gibi anlatılıp türlü türlü senaryolar yazılırken, bir süre sonra Jandarma aracılığıyla MTA’dan rapor gelir.

Gökyüzünden gelen o rengarenk, esrarengiz cisim bir uçaktan düşmüş, daha doğrusu atılmıştır.

Esenboğa’ya doğru inişe geçen bir uçak tuvalet atıklarını bırakmış, o yükseklikte havanın soğuk olması nedeniyle buz tutmuş, içindeki deterjanlar yüzünden de rengarenk bir hal almıştır.

Esrarengiz gökcismi nedeniyle zengin olma hayali kurarken yıkık bir çatı ile baş başa kalan köylünün imdadına bir avukat yetişir.

Dava açılır, o saatlerde Esenboğa’ya iniş yapan uçaklar belirlenir ve tazminat davası açılır…

xxxx

Gazeteciliği bırakmak zorunda kaldığım için çok merak etmeme rağmen davanın seyrini takip edemedim.

O köylü tazminat alabildi mi bilemiyorum ama o parçayı yalayan cesur cengaveri tanımak isterdim doğrusu.

Köylü dediğime bakmayın, yalamanın köylülükle, sınıfsal konumla, eğitimle, makamla, mevkiyle, bizim mahalle ile karşı mahalle ile ilgisi yok.

Yalamak her zaman istediğin sonuçlarını vermeyebilir, çoğu zaman da ağızda kötü bir tat bırakır.

━ bu yazardan

Kader Planı: Erdoğan’ın Ebced hesabı

Bekir Coşkun’a özlemle... Ah be Bekir Abim, Güzel Abim... İki yıl olmuş gideli... Daha çok erkendi...

Köyden indim Meclis’e

Son altı ayı doğup büyüdüğüm köyde geçirdikten sonra bir salı günü, yıllarca...

Gezi’deki bakan çocuğu…

Tam 9 yıl geçmiş aradan, Taksim'de yine benzer manzaralar. Yine polisin sert müdahalesi,...

Enerji şirketi sadece otopark işletirse

Halktan toplanan vergilerle kurulan devlete ait bir enerji şirketi, bir genel müdürü,...

Ekonomi tıkırında…

Ekonominin durumu malum. Dolar, Euro tüm baskılamalara rağmen yükselişte. Enflasyon desen TÜİK rakamları bile...

Uğur daha ne yapsın, bu uğursuz dönemde

Hani Nazım’ın Varna’dan oğlu Memet’e seslendiği gibi bağırsam, karşıdan, karşı yakadan sesimi...

Naskapital

Markette, tuvalet kağıdının bile 132 lira olduğunu görünce yaşadığım şoku atlatabilmek için...

Fahrettin Altun’un kardeşi de Federasyon yönetiminde

SimonKuper’in, 1994 yılında İngiltere'de yayımlandığında büyük ilgi uyandıran “Futbol Asla Sadece Futbol...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz