16.7 C
Ankara

Fahrettin Altun’un kardeşi de Federasyon yönetiminde

Paylaş:

SimonKuper’in, 1994 yılında İngiltere’de yayımlandığında büyük ilgi uyandıran “Futbol Asla Sadece Futbol Değildir” kitabı çoktan bir slogana dönüşmüş durumda. Hafta sonunda Ankara’da bir otelde yapılan kongreye ve öncesine bakıldığında sadece futbol değil “tenis de sadece tenis değil” galiba…

Çetin Altan çok uzun yıllar önce Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması için referans olarak tenisi göstermişti. Köylerde tenis oynanmaya başlanırsa, Türkiye gelişmiş ülkeler düzeyine çıkacak, sorunlar ortadan kalkacaktı.

Tenis, bir statü farklılığıydı, üst sınıf sporuydu. Tenis oynayanlar bir üst sınıfa atlayacak, statü değiştirecekti. Köyler de köylülükten kurtulacak, ülke kültürel olarak da çağ atlayacaktı. Özal döneminin “çağ atlama” propagandasına da çok uygundu…

Çetin Altan, son yazılarından birinde, “Torunlarımıza bırakmayı hayal ettiğimiz ülke bu değildi” diyordu, ölümünden önce zaten köylerde tenis kortu yapıldığını, tenis oynandığını görememişti.

Yine de bizlere “Enseyi karartmayın” diye umut aşılıyor, mücadele azmi veriyordu.

Şimdi köylere kadar tenis kortları yapıldı mı bilemiyorum, en azından bizim köyde yok…

Ama hafta sonu, Cumartesi günü Ankara’da yapılan kongreye bakılırsa Doğu ve Güneydoğu illerinde tenis epeyce ilerlemiş.

Çünkü, Kongreye oy kullanma yetkisiyle Doğu ve Güneydoğu illerinden gelen delege sayısı büyük kentleri geçmiş durumdaydı.

İki aday yarıştı kongrede…

Birisi mevcut Başkan Cengiz Durmuş, diğeri eski başkan Osman Tural.

Osman Tural, PTT Genel Müdürü iken seçilmişti Tenis Federasyonu Başkanlığına. Yakından tanımayanlar yadırgamıştı. Ne de olsa kamuoyu,dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yanında gülen fotoğrafıyla tanımıştı. Üstelik İmam Hatip mezunuydu.

“Ne işi var Beyaz Türklerin sporunda” bakışıyla yargılanmıştı.

Ardından Danıştay üyeliğine seçilince bırakmak zorunda kalmıştı Federasyonu.

Yıllar sonra emekli olunca bir kez daha girişti yarışa.

Ama açık ara kaybetti seçimi…

Kongreyi ve önceki kulisleri yakından takip edenlere göre doğu ve güneydoğu illerinden 60 delegenin oyu mevcut başkana gitmişti…

Üstüne devletin kontrol ettiği 42 oy da eklenince Durmuş 142 oyla yeniden seçilirken, Tural 58 oyda kaldı.

Tenis “Beyaz Türkler”in sporu olmaktan çıktı mı bilemiyorum, ama Federasyonun yeni yönetim kuruluna bakınca epey ilginç bir noktaya geldiği kesin.

Mehmet Fatih Can ismi yabancı değil. Bir dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel kalem müdürlüğünü yapmıştı.

Yunus Arıncı, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Başkanı.

Muhammed Mehdi Kasapoğlu, eski AKP Gençlik Kolları Başkanlığı Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi. Aynı zamanda tenis hocası…

Adem Kaya,  Manisa’nın Demirci ilçesi kaymakamı. Bilenler bilir, Demirci Manisa’nın rakım olarak en yüksek ilçelerinden biri. Diğer ilçelere göre oldukça da geri kalmış durumda. Kaya, 5 yıldır lisanslı tenis oynuyormuş…

En ilginç isim ise Murat Altun. Cumhurbaşkanlığıİletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kardeşi. Tenise ilgisi nereden, doğrusu bilmiyorum. Kongre öncesi kulislerde Federasyon Başkanlığına aday olacağı söyleniyordu ama niye vazgeçtiği konusunda fikri olan yok.

Bakalım yeni dönemde televizyon ekranlarında ve gazete sayfalarında tenis Hülya Avşar’la mı gündeme gelecek, yoksa Çetin Altan’ın hayali gerçekleşecek mi?

━ bu yazardan

Kader Planı: Erdoğan’ın Ebced hesabı

Bekir Coşkun’a özlemle... Ah be Bekir Abim, Güzel Abim... İki yıl olmuş gideli... Daha çok erkendi...

Köyden indim Meclis’e

Son altı ayı doğup büyüdüğüm köyde geçirdikten sonra bir salı günü, yıllarca...

Gezi’deki bakan çocuğu…

Tam 9 yıl geçmiş aradan, Taksim'de yine benzer manzaralar. Yine polisin sert müdahalesi,...

Enerji şirketi sadece otopark işletirse

Halktan toplanan vergilerle kurulan devlete ait bir enerji şirketi, bir genel müdürü,...

Ekonomi tıkırında…

Ekonominin durumu malum. Dolar, Euro tüm baskılamalara rağmen yükselişte. Enflasyon desen TÜİK rakamları bile...

Yalamayın

Bir gazeteci, soru olup olmadığı belli olmayan cümlesine, “Millete sevdalı lider, millet...

Uğur daha ne yapsın, bu uğursuz dönemde

Hani Nazım’ın Varna’dan oğlu Memet’e seslendiği gibi bağırsam, karşıdan, karşı yakadan sesimi...

Naskapital

Markette, tuvalet kağıdının bile 132 lira olduğunu görünce yaşadığım şoku atlatabilmek için...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz