AKP Genel Başkanı/Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2 Mart günü “İnsan Hakları Eylem Planı”nı açıkladığı saatlerde, AKP Gurup Başkan Vekili Cahit Özkan da “HDP hem siyaseten hem de hukuken kapatılacaktır” eylem planını açıklamaktaydı.
Bu antagonist çatışma hali, basit ve düz bir okumayla ele alındığında, klasik bir ifadeyle “bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” diye sormak mümkün.
Aynı merkezli bu her iki bakış açısı bir tezatlık içinde düşünülebilinir, fakat eylem planı noktasında her ikisi de aynı amaca hizmet etmektedir.
Şöyle ki; bu ay içinde Avrupa Birliği Konseyi’nin ikinci etap toplantısı yapılacak. İlk toplantı geçen yıl Aralık ayında gerçekleştirilmiş ve Türkiye’ye dönük kritik kararlar alınmıştı. İkinci toplantıda çok daha sert kararların çıkma ihtimali oldukça yüksek.
Türkiye bu süreci atlatmak için ciddi bir hamleye ihtiyaç duymakta, aksi takdirde içinden çıkılmaz bir hale düşebilir.
İşte Erdoğan’ın açıkladığı 11 temel ilke, yani “İnsan Hakları Eylem Planı”, yapılacak AB toplantısına dönüktür. Cumhurbaşkanı burada yükselen tansiyonu düşürmek istiyor. Bunun için de dışarıdan gelebilecek baskıları hafifletmek, içeride ise hukuken değil, siyaseten bir açılım havası yaratmak amacındadır.
Özkan ise, Cumhur İttifakı tarafından bir iç siyaset malzemesi olarak kullanılan HDP faktörünü “İnsan Hakları Eylem Planı”nın üzerine giydirerek muhalefeti dizayn etmeye çalışmaktadır.
Aslında her iki açıklamanın da toplumsal ihtiyaçların giderilmesi notasında reel bir karşılı yok. Zira ne muhalefet bunun ihtimalini görüyor, ne de toplumun zihninde ciddi bir karşılık buluyor.
Erdoğan’ın planını hayata geçirmesi için önünde iki yıl var, Özkan’ın kendi planını hayata geçirmesi için de önünde çok az bir zaman var.
Peki Erdoğan ile Özkan bu açıklamalarıyla ne demek istiyorlar?
İyi polis-kötü polis hikayesinde olduğu gibi, Erdoğan kendi eylem planıyla “HDP kapatılmasın” diyor. Özkan ise kendi eylem palanıyla, “insan hakları eylem planı hayata geçmesin” diyor.
Peki bu ne demek? Cevabı basit; AKP bir kez daha iktidar olsun ve Erdoğan tekrar başkanlık koltuğuna otursun demek.
Eyyüp Demîr kimdir?
Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümünü bitirdi. Özgür Üniversite’de sanat ve estetik dersleri verdi. 1994 yılında gazeteciliğe başladı ve halen gazetecilik yapıyor. Çeşitli televizyonlarda yapımcılık, sunuculuk ve temsilcilik görevinde bulundu. Yazarın kaleme aldığı ilk kitabı ‘Estetik’ ile birlikte toplamda 7 kitabı bulunuyor.