13.5 C
Ankara

Isrardaki gerçeklik

Paylaş:

İstanbul Sözleşmesi’nin feshi ile başlayan ve kadınların her alanda daha yüksek sesle dile getirdiği “Vazgeçmeyeceğiz” ısrarı, ülkenin her yerine yayılarak devam ediyor. Her seferinde de ak koyunu, kara koyunu belli edip sokaklardan evlere, balkonlardan kulelere yükseliyor.

Kimi zaman bir parkta, balkonda, pencere camında kimi zaman da kulede, kalede, boğazda, köprüde… Geçtiğimiz günlerde İstanbul’un en yüksek ve orta yerlerinden sarkan “İstanbul Sözleşmesi Biziz Vazgeçmiyoruz” yazılı pankartlar unutulmasın ki milyonların birliğidir.

Aslında bu gerçeğin farkındalığı tüm kadın düşmanı politikacıların belleğinde. O yüzdendir ki kadınların kazanılmış haklarına saldırmakta bir beis görmüyorlar ve ötesine ilerlemelerini kendi gelecekleri açısından tehlikeli buldukları için bu çığlığa rağmen kulaklarının üzerine yatıyorlar.

Bu noktada kaçırdıkları ve göz ardı ettikleri daha büyük bir tehlike var. Gülten Akın’ın da dediği gibi;

Duru sular ters yazılar emek ve gözyaşı
Akıyor sanılan kuruyor sanılan
Haklar haklılıklar, ölüm zulumlar
Uçuyor sanılan her şey birikir
Deney birikir.”

Kökü derinlerde inatçı sardunyalar yetiştiren kadınlar, mücadele ile ayakta durduğunu çoktan deneyimledi. Hangi taşı kaldırsalar hangi yöne baksalar “Vazgeçmeyeceğiz” ısrarı, artık memleketin orta yerine çakılı.

Bu kadınların etrafında; pandeminin ortasında hayat memat meselesi olan toplum sağlığını bir kenara bırakıp gündemdeki tartışmalar üzerine rastgele tehditler savuran, daha önce de kendisini boşanmak yerine erkeklere ikinci eş almalarını tavsiye etmesiyle tanıdığımız Dr. Ali Edizer, büyü yapıldığı bilinciyle ve bunun ancak kızının kanının akmasıyla sonlanacağına inanarak hareket eden baba figürleri, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen boşanma aşamasındaki eşlerini ya da hiçbir bağa gerek olmadan sadece istedikleri gibi davranmadılar diye öldürmeye niyet eden bunu da çoğu zaman yapan ve “3-5 ay yatıp çıkarım” kafasıyla dolanan erkekler, sıkıştıklarında başörtü aşağı, aile parçalanmasın-cennet anaların ayağının altında yukarıyı diline pelesenk eden siyasetçiler peydah oldu.

Bundan sonrası mı? Kadınlara, mücadele etmek düşer. En çok ihtiyaç duyduğu kamusal alandan itilme çabalarına rağmen sokakları terketmeyen ve sözlerini sokaklarda çoğaltan kadınlar yerin dibinden de göğün arşından da bu zihniyetin ayaklarına dolanacak. Kadınların öfkesi, insancı ve eşit bir şekilde yaşam mücadelesi, değiştirmeye olan ısrarı birikiyor. Bu birikim ve inat öyle birilerinin “Ben istedim oldu” mantığıyla değil, bizzat yaşam talebinin içinden çıkıyor. Güven konusunda çoktan sınıfta kalan iktidar ve heveslileri ya kadınların sesine kulak verecek ya da düşlerindeki büyü sadece iktidarlarının sonunu getirmekle kalmayacak. Zira, gerçek olanı yok saymak daha kimsenin harcı olmadı.

Yazar Hakkında:

Burcu Yıldırım Kimdir?

Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Topluluğu (HÜKÇAT) kuruluş çalışmalarında yer aldı. Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Bölümü’nde yüksek lisansa başladı ancak birçok hocası, Barış Bildirisi’ne imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilince bölümünü tamamlayamadı. Öğrenciliği döneminde ve sonrasında 5 yıl boyunca Evrensel Gazetesi ile Ekmek ve Gül’de; bir süre de Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde çalıştı. Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Çocuğun İnsan Hakları Ödülü ve Ankara Tabip Odası ödülü, İstanbul Tabip Odası “Gazete-Haber Araştırma Ödülü”, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi “Koruma Alanında Emre Madran Ödülü” sahibi.

Burcu Yıldırım
Burcu Yıldırım
Hacettepe Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu. Aynı üniversitede Kadın Çalışmaları Topluluğu (HÜKÇAT) kuruluş çalışmalarında yer aldı. Ankara Üniversitesi Kadın Çalışmaları Bölümü'nde yüksek lisansa başladı ancak birçok hocası, Barış Bildirisi'ne imza attıkları gerekçesiyle ihraç edilince bölümünü tamamlayamadı. Öğrenciliği döneminde ve sonrasında 5 yıl boyunca Evrensel Gazetesi ile Ekmek ve Gül'de; bir süre de Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde çalıştı. Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Çocuğun İnsan Hakları Ödülü ve Ankara Tabip Odası ödülü, İstanbul Tabip Odası “Gazete-Haber Araştırma Ödülü”, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi “Koruma Alanında Emre Madran Ödülü” sahibi. Halen basın danışmanı olarak görev yapıyor.

━ bu yazardan

Davulun sesi artık uzaktan da hoş gelmiyor

İstanbul Sözleşmesi 11 Mayıs 2011 yılında Türkiye ve tarafı olan ülkeler arasında...

Kimin rengi kalacak?

Son yıllarda yaşadıklarımızın peşine düşmek ve bir şekilde hesabını sorma çabasıyla içimizde...

‘Adalet İstiyoruz’ nicelerimiz adına!

Adalet kavramı, ülkemizde ihtiyacı olanın da talep edenin de erişemediği bir olgu...

Tutunup kök salma inadı sadece erkek şiddetine karşı olmayacak

8 Mart hazırlıkları, ülkenin her yerinden irili ufaklı baş gösteriyor. Pankartlar, dövizler,...

Ölmediyseniz ‘Alo’ deyin

Gündem, her zamanki gibi olabildiğine yoğun. Devlet yetkililerinin halkın bir tekini düşünmeden...

Can Suyu

Her gün ama her gün suç işlenen bir ülkede, adalet aramak boynumuzun...

Adalet Sırası Kadınlara Ne Zaman Gelecek?

Burcu Yıldırım Yıllardır içimizi rahatlatacak haberlere hasretiz. Çok görmüş geçirmiş sayılmam...

Haklarını birbirine teslim eden kadınların hesabı

Burcu Yıldırım Öncelikle sözümüzün çoğalmasına imkan oluşturduğu ve buradan seslenmeme...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz