13.5 C
Ankara

Futbol ve Kapitalizm

Paylaş:

Kapitalizm egemenliğini kurarken her alanda değişim ve dönüşüm yaşanmayı başlandı. Sporu, kültür ve sanatta olduğu gibi yerellikten kurtarıp evrenselleştirip, ideolojik, ekonomik ve siyasi kazanç elde etmeye başladı.

Kapitalizm el attığı alanlar çürümeye başlayınca, endüstriyel futbol kapitalizmin çürüyen en değerli ürünü oldu. Futbolda yaşanan pislikler ise ortadadır.

Türk futbolunun Taçsız Kralı Metin Oktay TİP’e oy verdiği, Denizlerin idamını engellemek için imza kampanyasına katıldığı için solcu ilan edilmişti.. Yine bir başka isim, Metin Kurt sporda özellikle de futbolda sendikalaşma hareketini başlattığı için kulübü Galatasaray’dan dışlanmıştı.

Metin’lerin çoğalmaya başlaması kapitalistleri endişelendirmişti. Bunun için hemen harekete geçip, kendi sömürü düzenine karşı çıkmayacak futbolcuları ön plana çıkarmaya başladı.

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’in mekan basması, Arda Turan’ın uçakta gazeteciye saldırması Türk futbolu ve yıldız futbolcular hakkında fikir edinmemize yardımcı oluyor.

Futbolu, bugün dünyada en fazla takip edilen ve izlenen spor dalı olduğu için diğer spor dallarından ayıran özelliği ekonomik boyutudur. Bu nedenle kapitalizm futbola çocuğu gibi bakar ve büyütür.

Bugün gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde başarılar elde etmek için altyapıdan futbolcu yetiştirmek için vakit harcamıyorlar.

Ülkemizde olduğu gibi diğer ülkelerde de futbolcular ve teknik adamlar kulüplerin bütçesine bakıyor, parayı kim fazla verir ise o kulüpleri tercih ediyor.

Yıldız futbolcuları barındıran kulüpler her alanda para basıyor. Yazılı ve görsel medyada, naklen yayınlarda, formalarında, maç biletlerinde, formalarına aldıkları reklam ve sponsor anlaşmalarıyla bütçelerini güçlendiriyorlar.

Son yıllarda da özellikle Süper Ligde yer alan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor başta olmak üzere bazı kulüpler şirketleşmeye gitti ve borsada yer almaya başladı.

Para akmaya başlayınca, bol keseden pahalı transferler de gündeme geldi. Özellikle kulüp başkan ve yöneticileri kendi parasıymış gibi harcama yaptılar. Büyük paraların dolaştığı futbol sektöründe futbolun kurallara göre oynanması da olası değil.

Bu nedenle dünya futbolunun şeffaf ve adil bir oyun olarak oynanmasını sağlamak için kurulan UEFA ve FİFA’nın harekete geçmesini beklediler. Bu iki kuruluş da kapitalizmin esiri olup futbola sportif yönüyle değil, ekonomik yönüyle baktılar.

Bugün FİFA ve UEFA’ya karşı kapitalizm tekrar bir diriliş içerisine girme hareketinde bulundu. Şampiyonlar ve Avrupa Liglerine karşı Avrupa futbolunda söz sahibi olan ülkelerin en güçlü takımlarının oluşturacağı Avrupa Süper Ligi’ni kurma girişimini başlattı.

İlk başta Avrupa ve dünya futbolunda söz sahibi Barcelona, Real Madrid, Chelsa, Liverpoal, Atletico Madrid, Juventüs gibi takımların başı çektiği bu hareket şu anda belirsizliğini koruyor.

Kapitalist sistem çöktüğü için yeniden diriliş daha fazla sömürü ve para kazanmak için böyle bir hareketin doğmasına neden oldu.

Çünkü endüstriyel futbolun gözbebeği konumunda, Şampiyonlar liginde boy gösteren takımlar kapitalist ülkelerde yıllarca şampiyon olan ve üst sıralarda yer alan takımların bir turnuvası oluyor.

Şampiyonlar ligindeki gelirin yine adaletsiz dağılımından yakınan bu kulüplerin Avrupa Süper Ligi kurma nedeni kapitalizmin sömürü düzenini sürdürmek ve futbol emekçilerinin sırtından para kazanmak.

Sömürenler daha fazla kazanmak ister. Türkiye’de de futbol endüstrisinden en fazla payı Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor alıyor. Diğer kulüpler ise paylarına ne düşerse “şükür” deyip geçiyorlar.

Avrupa Süper Lig’i kurulur mu, kurulmaz mı belirsiz. Şu bir gerçek ki transfer ayında yıldız futbolculara boşuna 70-80 milyon euro’luk bonservis bedeli ödemiyorlar. Bu yıldızların statlarda boy göstermesini sağlayıp, emekçileri bilet parası vererek tribünelere çekip, bu futbolculara ödediklerini çıkarma peşinde koşuyorlar.

Bu Türkiye’de de böyle, dünyada da…

Ve emekçiler kendi verdikleri paralarla tribünlerde futbolculara alkış tutuyor.

Kulüp başkanları da locada keyif çatıyor…

Şu bilinmeli ki kapitalizmin çöküşü futbola da yansıdı. Bu çöküşün önüne geçmek zor olacak. Arayış içerisinde olmalarının nedeni de bu.

Yazar Hakkında:

Ali Erdoğan kimdir

1952 Divriği Gürpınar köyünde doğdu. Ortaokulu İstanbul’da, liseyi Sivas ve Ankara’da bitirdi.1973 yılında Yeni Halkçı’da gazeteciliğe başladı. Daha sonra Yeni Ulus, Yenigün, Olay gazetelerinde mesleğe devam etti.1980’de Hürriyet Gazetesi Spor Servisi’nde, 1990’da Günaydın Gazetesi’nde çalışmıştı; 1995’de de Evrensel Gazetesinin kuruluşunda yer aldı. Siyah-Beyaz Gazetesi’nde kısa bir çalışmanın ardından, 2001’de Sabah Gazetesi’ne geçti.15 yıl bu gazetede spor yazarlığı ve spor servisi şefliği yaptı. Daha sonra geçtiği Sözcü Gazetesi’nde de 11 ay spor yazarlığı yaptıktan sonra görevine son verildi. Meslekte 47’nci yılını dolduran Ali Erdoğan emekli ve sürekli basın kartı sahibi. Evli ve bir oğlu var.

Ali Erdoğan
Ali Erdoğan
1952 Divriği Gürpınar köyünde doğdu. Ortaokulu İstanbul’da, liseyi Sivas ve Ankara’da bitirdi.1973 yılında Yeni Halkçı’da gazeteciliğe başladı. Daha sonra Yeni Ulus, Yenigün, Olay gazetelerinde mesleğe devam etti.1980’de Hürriyet Gazetesi Spor Servisi’nde, 1990’da Günaydın Gazetesi’nde çalıştı; 1995’de de Evrensel Gazetesinin kuruluşunda yer aldı. Siyah-Beyaz Gazetesi’nde kısa bir çalışmanın ardından, 2001’de Sabah Gazetesi’ne geçti.15 yıl bu gazetede spor yazarlığı ve spor servisi şefliği yaptı. Daha sonra geçtiği Sözcü Gazetesi’nde de 11 ay spor yazarlığı yaptıktan sonra görevine son verildi. Meslekte 47’nci yılını dolduran Ali Erdoğan emekli ve sürekli basın kartı sahibi. Evli ve bir oğlu var.

━ bu yazardan

Millet İttifak’ının adayı ya Kemal Kılıçdaroğlu ya da Abdüllatif Şener

Bu hafta spor yazmak içimden gelmedi.. Siyaset yazayım dedim… Ankara’yı şöyle bir dolaştım… Siyasilerin, bürokratların  uğrak yerleri  Çukurambar’ da ki mekanlar… Kimi nargile içiyor… Kimi tavla oynuyor… Kimi de okey… Bu...

Statlarda da ATATÜRK isminden korkuyorlar

Atatürk korkusu neden… Emperyalizme ve yerli işbirlikçilerine karşı kurtuluş savaşı veren, Türkiye Cumhuriyetini...

Ülke kara, futbol Katarlılara teslim

Kar yağdı… Hayat felç oldu… Gerek karayolu, gerekse de havayolu ulaşım sıkıntısı büyük… Elektrik zamları...

6 yaşındaki çocuk evlilik değil, hem okumalı, hem spor yapmalı

Çocuklar… Bizim çocuklarımız… Köyde, mahallerde… Okullarda… 10 yaşına kadar… Kızlı-erkekli… Körebe… Yakan top… Saklambaç… Mendil saklama… Oyunları oynanırdı… Ben de köyümde ilkokulu okurken...

Ambülanslar hastaneye hasta mı taşır, yoksa statlara fişek mi taşır?

Göztepe-Altay maçında çıkan olaylar… Ekonomik çıkmaz içerisine giren… Geçinemeyen... Gerek ekonomik gerekse siyasi olarak çember...

CHP Spor Kurulu ne yapar?

Seçimler yaklaştıkça… Siyasi partiler her konuda çalışmalarını hızlandırdı… Spor da bunlardan birisi… Millet İttifakının en...

Katar 2022 Dünya Kupasında özgürlük yok

Katar’da Dünya Kupası başlıyor… 20 Kasım’da ev sahibi Katar - Ekvador maçıyla başlayacak… 18...

14 yaşındaki Mert Efe Batmaz’a verilen ceza

Mert Efe Batmaz… 24 Ocak 2007 doğumlu… Daha çocuk… Galatasaray 14 yaş grubunda futbol oynuyor… Ama...

TFF başkan ve yönetimi de yabancı olsun

Türkiye’de futbolda… Nedense bir yabancı hayranlığımız… Aldı başını gidiyor… Yabancı futbolcu cenneti olduk… Süper Lig’de ve...

8 Mart aydınlanmadan yeni bir hakem operasyonu mu geliyor?

Futbolda hep suçlu… Nedense hakemler oluyor… Kaybeden takımın hedefinde hep hakem… Hakemler hata yapıyor… Yanlış düdük...

Hakemlerin de kozmik odasına girildi

Genelkurmay Başkanlığı’ndan sonra… Şimdi de… Futbolda kozmik odaya girildi… Dönemin Başbakan Yardımcısı… Bülent Arınç’ a suikast...

Spor medyası haberlerine, taraftar sloganlarına sansür gelir mi?

Sansür yasası Meclis’ten geçti… BİR Nisan 2023 tarihinde yürürlüğe girecek… Bakarsınız BİR Nisan şaksı...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz