15.1 C
Ankara

“İnatçı iyimserlik”

Paylaş:

Sayıları bine yakın kadın,

Her biri ülkenin yedi farklı bölgesinden geliyor,

Tüm gece uzun bir yolculuk yapıp geldiler Ankara’ya,

Otobüsler tek tek Söğütözü’nde durduğunda da CHP Genel Merkezi’nin büyük toplantı salonunda bir araya geldiler.

O güne kadar birbirini belki de hiç görmemiş kadınlar. Yaşlı, genç… Farklı mesleklerden farklı şehirlerden kadınlar. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü için bugün Ankara’da bir aradayız.

Toplantı CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka’nın Mirabal kardeşleri anmasıyla başlıyor. Diktatör Tirijial’e karşı Dominik’te başkaldırıp, vahşice öldürülen üç kız kardeşin mücadele hikayesi tüm salonu etkiliyor. Aynı anda görünmez kelebekler doluşuyor salona, Mirabal kardeşlerin kod adı olan kelebekler, iyimser bir inatçılığı bırakıyor buraya…

İnatçı iyimserlik sözü, Mirabal kardeşlerden Minerva Mirabal’ın kızı Minou Mirabal’ın sözü. Pazar günü Ankara’ya gelen Mirabal, kadınların mücadelesindeki inatçı iyimserlikten bahsetmişti. O iyimserliğin ete kemiğe bürünmüş haliydi, bugün CHP Genel Merkezi’nde yaşadıklarımız.

Mesela Nazlıaka’nın konuşmasının ardından kürsüyü devrettiği Güllü’nün anlattıklarındaydı, o inatçı iyimserlik. Yaşadıklarını anlatmaya başlar başlamaz, ağlamaya başlayan Güllü, hikayesini zar zor şöyle topladı:

“30 Ocak’ta boşandığım eşimin pombalı saldırısına maruz kaldım. Sabahın 6’sına doğru geldi. 7 aylık bebeğim vardı elimde. Geldiğinde beni ittirdikten sonra kalbime sıkacağı kurşun, koluma geldi. Kolumdan 8 kez ameliyat oldum, dayanılmaz acılar yaşadım. Doktorlarıma kolumu kesmeyin diye yalvardım. Maddi bir durumum yoktu ameliyat olmak için. Onlar sayesinde, kolumu kesmediler. Onlar olmasaydı burada olmayacaktım. Başta ailem, hep yanımda oldu, sevenlerim de öyle. 7 aylık bir kızım vardı şimdi 1.5 yaşında. Onun için ayaktayım. Onun en ağır cezayı almasını istiyorum. Siz arkamdasınız ve beni destekliyorsunuz bunu biliyorum…”

Güllü konuşurken kendisinden bağımsız akıp giden gözyaşları, onu izleyen tüm kadınların yanaklarından süzülüyor. Sonra bir slogan yayılıyor tüm salona, “Kadın, yaşam, özgürlük!”

Bugün burada bu salonda, o kadar çok kadın var ki… Uyuşturucu bağımlısı olan kocasının uyguladığı şiddetten kaçmak için yardım istediği iktidar partisinde üyelik sorgulaması yapılan Gülay’dan, eşinden yıllarca psikolojik şiddet gören otizmli bir çocuk annesi  Deniz’e kadar…

Bir de anneler var bugün bu salonda.

Sadece 31 gün önce öldürülen 21 yaşındaki Hilal Kırgöz’ün annesi Zeynep Kırgöz de burada, 2003 yılında öldürülen Mehtap Sakallı’nın annesi de…

Hilal’i henüz toprağa veren Zeynep Kırgöz, kızının nasıl da korunamadığını anlatırken, tüylerimiz diken diken oluyor. Bir devlet, olanca güvenlik gücüyle, çeşitli defalar koruma talep eden 21 yaşındaki bir kızı koruyamamış. “Hilal üniversiteye gidecekti” diye anlatıyor Zeynep Hanım, “Ona ev tutmuştuk, sonra soğuk toprağa verdik onu” diyor. Acısı öyle taze ki; her gece eşinden evde yanan kaloriferleri kapamasını istiyor. “O orada soğuk toprakta yatarken, ben burada böyle yatamam” diyor.

Kendisini sokak ortasında elinde silahla alıkoyan erkeğe karşı 28 dakika boyunca mücadele verip, sonra oracıkta aynı silahla vurulan Hilal’i anlatıyor annesi. Anne Zeynep Kırgöz, Hilal’in yanına vardığında, henüz ölmemiş kızının son cümlesi, “Anne ben iyiyim ama başaramadım” oluyor. “Sen başardın kızın” diye yanıt veriyor. O son bakıştan sonra, kızı son nefesini veriyor. Hemen sonra Hilal’i aylarca bu tehlikeye karşı koruyamayan polisler varıyor olay yerine. Tam da Hilal, 28 dakika boyunca katiline karşı mücadele verip, bu hayata gözlerini yumduktan sonra.

Hilal’in annesi bir yanda, Mehtap’ın annesi bir yanda.

Üzüntüden daha çok öfke var bugün bu salonda. Koruyamadıklarımızı yitirmenin öfkesi.

Kadınlar her şeye rağmen birlikte mücadele vermekten yanalar… Bugün bu salonda, “Kadın yaşam özgürlük” sesleri birbirine karışan, gözyaşları aynı yere akıp, acıları aynı yerde ortaklaşan kadınların  verdikleri söz, mücadele.

CHP Kadın Kolları Başkanlığı’nın bu mücadeleye katkı sunmak için bir önerisi var. Bunu da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklıyor. Bir hattı var bundan böyle CHP’li kadınların, 444-82-84. Kılıçdaroğlu, “tüm kadınlar bu numarayı kaydetsin” diyor. Peki ne olacak bu numarayı arayınca, “Psikolog ise psikolog, avukatsa avukat, o an olduğunuz yerde neye ihtiyacınız varsa onu sağlayacağız” diyor Genel Başkan. Ve ekliyor, “Birilerinin yapamadığını biz yapacağız.”

Birilerinin yapamadığını yapabilmek kolay mı? Kadınların yan yana geldiğinde yapamayacağı hiçbir şey olamayacağını uyuşturucu müptelası kocasının şiddetinden kurtulan Gülay anlatıyor, CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka’ya, “Benim burada olmamın sebebi sensin” diye sesleniyor. “Belki de binlerce kadın kurtardın” diyor Nazlıaka’ya… Bir arada olmanın gücünü vurguluyor.

Salondan ayrılırken, hep birlikte birbirine sarılıp, mücadele sözü veren kadınlardan geriye acıların tam üstüne oturmuş inatçı bir iyimserlik hali kalıyor.

━ bu yazardan

En önemli eşik aşıldı, şimdi sırada aday var

6’lı Masa’da en önemli eşik aşıldı, muhalefet bloğu Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Anayasa...

İstiklal Caddesi yasını tutarken…

13 Kasım’da yaşanan terör saldırısının ardından resmi makamlar bir yas ilan etmemesine...

Anadolu’nun Anıt Kenti’nde efsunlu bir yolculuk

İki yanından devasa palmiyelerin fışkırdığı, önünde yemyeşil bir yolun serildiği asırlık bir...

Bizi bekleyen tehlike!

Sansür Yasası bizi nasıl mı etkileyecek? RTÜK'ün dün Tele1 için verdiği cezaya...

Ayrımcılığın dikalası: Başörtüsüne özgürlük; Alevilere devletleştirme!

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her seçim dönemi olduğu gibi bu...

CHP Başörtüsü konusunu neden gündeme getirdi?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, geçen sene kasım ayında helalleşme ifadesini kullandı, ondan...

Anayasa çıkışındaki amaç gerçekten başörtüsü mü?

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “böşörtüsü” çıkışına Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Anayasa salvosu geldi. Tartışma...

CHP’li belediyelerde aslında ne oldu?

Önce Mersin, ardından İzmir. Son bir haftada siyasi iktidarın zoraki soruşturmalar ve...

Kızık’ın kadınları, Tuba’nın çığlığı ve Kılıçdaroğlu…

Çocuğunun servis parasını ödeyemediği için okula gönderemeyen bir anne, yem fiyatlarından şikayet...

CHP’de saatler yılbaşına ayarlandı

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir’de yaptığı konuşmanın yankıları sürüyor. Kılıçdaroğlu, Partisi’nin İzmir’de...

Karşı Mahalle’de ‘helalleşme’

Fasulyesi Ahmet Bey’den, nohutu Ayşe Hanım’dan, kayısısı Kadir’den. Büyük bir kazana atıyorlar...

‘Seçimi yaptırmayacaklar’dan; kaçacaklar’a

Kaçacaklar!  CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemde yaptığı kuşkusuz en önemli çıkış, bu...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz