17.5 C
Ankara

Finale kalkan uçak

Paylaş:

Osmaniye’de üç öğrenci BİR TABLDOT YEMEĞİNİ birlikte yiyor…

Eskişehir’de 6 yaşındaki Elif AÇLIKTAN ÖLÜYOR…

Öğretmenler okula AÇ GELEN öğrencileri için ağlıyor… Gıda desteği sunulsun diye yalvarıyor ama “KAYNAK YOK” deniyor… Yani devletin parası yok! Söylenen bu…

Belediyeler üniversitelerin önlerinde ÖĞRENCİLER AÇ KALMASIN diye bedava çorba, yemek dağıtıyor…

EYT’liler yıllardır çırpınıyor, “KAYNAK YOK” deniyor…

Atanamayan öğretmenler yıllardır sokaklarda, bakanlık kapılarında, “BİZE KADRO VERİN” diye haykırıyor, “KADRO YOK, KAYNAK YOK, ÖDENEK YOK” diyorlar…

Açlık sınırı 7 bin lirayı, yoksulluk sınırı 25 bin lirayı aşmış. Ve bu ülkede milyonlarca emekçi ASGARİ ÜCRETLE geçinmeye çalışıyor…

Bir litre süt 25 TL’ye dayanmış, bir somun ekmek 5 TL’yi aşmış…

Ulaşım, barınma ve beslenme masraflarına ne öğrenciler ne de aileler yetişemiyor…

“YARDIM EDİN” diyenlere, “KAYNAK YOK, PARA YOK” diyorlar…

Memura, emekliye, asgari ücretliye, “FAKİR-FUKARA” diyen Maliye Bakanı Nurettin Nebati, “Fakir- fukaraya vermek, bereket getirir” diyerek çorba dağıtıyor… Çifte maaşlı Maliye Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, kira artışlarından yakınan esnafa, “DUA EDİN, İNŞALLAH SİZİN DE MÜLKLERİNİZ OLUR” diye tavsiyelerde bulunuyor…

Mezun olan gençlerin çoğu işsiz…

Yasal olsun, kaçak olsun milyonlarca göçmen veya mülteci sokakları doldurmuş…

Saldım çayıra, Mevlam kayıra anlayışıyla ülke yönetiliyor…

Haberlerde izliyoruz, Olympos antik kentine gitmek için köprü yok, birçok köyde yol yok…

Bunları anlatınca, “KAYNAK YOK, PARA YOK” diyorlar…

Derelerin ve ırmakların kanalizasyona dönmüş, zehir kusuyor, “TEMİZLEYİN, ÖNLEYİN” dendiğinde, “KAYNAK YOK, PARA YOK” diyorlar…

Katar’da dünya kupası finali oynanıyor. Arjantin ve Fransa karşı karşıya. Fransa Devlet Başkanı Macron orada ama Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez evinde. Final maçını ailesiyle birlikte televizyondan izliyor… Ülkesi ekonomik dar boğazdayken, özel uçakla Arjantin’den Katar’a gitmeyi göze alamıyor…

156 ülkenin yer aldığı SEFALET ENDEKSİ’nde TÜRKİYE BİRİNCİ, ARJANTİN İKİNCİ SIRADA yer alıyor. Yani iki ülkede de ekonomik çöküş yaşanıyor…

İşte bu tabloda finali oynayan ülkenin Cumhurbaşkanı maçı evinde izlerken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ise beraberindeki heyetle, 13 UÇAKLIK FİLOSUNUN gözdelerinden “Airbus A340-500 TC-CAN” uçağına atlayıp ver elini KATAR…

Şimdi yukarıda saydıklarımıza KAYNAK YOK, PARA YOK ama Katar’a maç izlemek için özel uçak kaldırmaya KAYNAK DA VAR PARA DA…

Bu ülke nasıl bu hale geldi?

Sadece Katar’a gidiş-dönüş masrafınız bile, yüzlerce öğrencinin yıllık yemek masrafı…

Şurada Ankara’nın göbeğindeki ODTÜ dahil birçok devlet üniversitesi bakımsızlıktan dökülüyor… “KAYNAK YOK, ÖDENEK YOK” söylenen bu…

Ama bir yerden bir yere giderken arkanızda bir ordu dolaşıyor… Lüks araçları, jipleri, limuzinleri say say bitmiyor…

Dünyanın en gelişmiş ve zengin ülkelerinden Almanya’da ise ŞANSÖLYE, MİNİBÜSLE DOLAŞIYOR…

Bu nasıl oluyor?

Bir lokma, bir hırka anlayışından dünyanın en lüks uçaklarına ve otomobillerine ve saraylarına nasıl evrildiniz?

Bindiğiniz o lüks araçlar, oturduğunuz o saraylar, aldığınız o çifter çifter maaşların birilerinin yoksulluğu, açlığı ve yokluğu olduğunu göremiyor musunuz?

Yirmi yıldan fazla TBMM’de Parlamento Muhabiri olarak görev yaptım. Kendileri söz konusu olunca nasıl da rahat harcıyorlar o OLMAYAN KAYNAKLAR!. Onu da yapalım, bunu da yapalım. Makam odalarını yenileyelim, yazlık kafeterya, halkla ilişkiler binası, olmadı yenisi. Lojmanları tadilat yapalım, olmadı bir sene sonra komple yıkalım. Sanki Meclis’e para musluğu bağlamışlar… Akıyor mübarek… Ara sıra vatandaşı düşündükleri de oluyor tabii, mesela Meclis’in eskiyen, kullanılmayan koltukları ve masalarını okullara ve devlet dairelerine gönderiyorlar. Ne kadar yardımseverler değil mi? Anlayış bu, memlekete, vatandaşlara bakışları bu. TEBA OLARAK GÖRÜYORLAR. Aşamadılar…

Katar’a kalkan o uçak, aynı zamanda okulların çöken duvarı demek, EYT’liye “KAYNAK YOK” demek, çocukların beslenmesine “PARA YOK” demek. Eliflerin ölmesi demek. Dökülen müzeler, bakımsız devlet kurumları, bakımsız okullar, düşük ücretli memurlar demek…

Türkiye tarihinin en büyük ekonomik bunalımlarından birini yaşıyor. Enflasyon yüzde yüzleri aşmış… Alış-veriş işkenceye dönmüş… Doğalgaz faturalarından korkusuna millet evinde donuyor. İşte bütün bunlara rağmen, hiçbir rahatsızlık duymadan üstelik finali oynayan ülkenin Devlet Başkanı evinde maçı izlerken, bizim CUMHURBAŞKANIMIZ “Airbus A340-500 TC-CAN” uçağına atlayıp beraberindeki heyetle birlikte Katar’a uçuyor…

İYİ UÇUŞLAR…

Yazar Hakkında

Gündüz: 18 Aralık 1965 yılında Ünye’de doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Gazeteciliğe 1987 yılında stajyer olarak girdiği Güneş gazetesinde başladı. Gece muhabiri, belediye muhabiri, siyasi parti muhabiri, diplomasi muhabiri ve parlamento muhabiri olarak görev yaptı. Kanal D Parlamento Muhabiri olarak çalışırken, artık kendisi için bir çalışma ortamı kalmadığını düşünerek 2018 yılında görevinden ayrıldı. Eylül 2020’de Türkiye’deki vahşi madenciliği, yağma-talan madenciliğini anlatan “Altın Ölüm” kitabı, Ocak 2022’de de yine vahşi madenciliği konu alan ikinci kitabı “Altın Girdap” yayınlandı. Son olarak Kasım 2022’de ise Türkiye’nin yakın tarihine ve medyanın yaşadığı çöküşe ışık tutan “O Soruyu Biz Sormayalım” adlı kitabı yayınlandı. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Yeşilyurt Gündüz’le evli, Aşkın ve Barış adında iki çocuk babası.

İbrahim Gündüz
İbrahim Gündüz
18 Aralık 1965 yılında Ünye’de doğdu. Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. Gazeteciliğe 1987 yılında stajyer olarak girdiği Güneş gazetesinde başladı. Gece muhabiri, belediye muhabiri, siyasi parti muhabiri, diplomasi muhabiri ve parlamento muhabiri olarak görev yaptı. Kanal D Parlamento Muhabiri olarak çalışırken, artık kendisi için bir çalışma ortamı kalmadığını düşünerek 2018 yılında görevinden ayrıldı. Türkiye’deki vahşi, kimyasal, yıkıcı ve talancı madenciliği anlatan “Altın Ölüm” ve "Altın Girdap" kitaplarını yazdı. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zuhal Yeşilyurt Gündüz’le evli, Aşkın ve Barış adında iki çocuk babası.

━ bu yazardan

Neye ve neden karşıyız?

Son zamanlarda doğanın yağma-talanına karşı çıkan haberler ve yayınlar yapan arkadaşlarımızın zaman zaman kullandığı bir cümle var: “Madenciliğe karşı değilim ama Batı’daki gibi yapılsın…” Madenciliğin...

Vahşi madencilik kıskacındaki ‘Lapseki’

Bu kez haber Lapseki’den geldi… Birgün’den Gökay Başcan’ın haberinden öğreniyoruz ki, Nurol...

‘Buray’ ve Recep İvedik’ talana karşı

Kim tutar köklerimi? Sarıp besler toprak gibi Kim verir sana nefes? Dalındaki yaprak...

Altın Madencileri Başkanı Mehmet Yılmaz’a cevabımdır

Adına “Altın Madencileri Derneği” denilen, gerçekte Türkiye’nin yaylalarını, meralarını, ormanlarını, köylerini ve...

Murat Dağı, siyah akan Gediz, türbana yasal düzenleme ve öldürülen çevreciler

25 Ekim 2022 Salı günü Birgün Gazetesi’nde dikkat çeken bir haber yayınlandı. Murat...

“KADER”

Yine “kader” yine “fıtrat” dediler… 20 yıldır dedikleri gibi… Sayıştay raporunda bile açık...

Sorumlunun olmadığı bir ülkede adına ‘kaza’ denilen katliamlar

Takvimler 20 Ağustos 2022’yi gösterirken, Gaziantep’te ve Mardin’de katliam gibi iki kaza...

Barselona’nın balıkları ve Toros Dağları

2010 yılı Temmuz ayında eşim Zuhal’le birlikte Barselona’nın ünlü Rambla bulvarından yürüyüp...

Bir bakanın altın rüyası ve Örencik’ten yükselen çığlık

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank… Sık sık altın madenlerini ziyaret ediyor…...

Neoliberal talana karşı direniş: Siyanürlü altın madenciliği, vahşi madencilik ve kaçınılmaz mücadele

Milletvekilleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, şirket ve bakanlık yetkilileriyle birlikte bir salona...

Sezgin Baran Korkmaz, 234 milyar dolarlık kara para ve Magnitsky Yasası

Sözcü Gazetesi’nde Uğur Dündar yazdı… ABD Adalet Bakanlığı 2019 yılında Türkiye’den Sezgin Baran...

‘Bob’ Hasan, Veysel Eroğlu ve Yağmalanan Türkiye

Endonezya’daki takma adı Mohamad “Bob Hasan”dı. Java'ya taşınan Çinli bir tüccarın oğlu...

━ son bir haftada

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz