12.4 C
Ankara

Şehir Hastaneleri’ndeki usulsüzlükler Sayıştay raporu ile belgelendi ama…

-

PAYLAŞ:

Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı Denetim Raporu yayımlandı. Raporun büyük bölümü önceki yıllarda olduğu gibi kamu özel işbirliği modeliyle yaptırılan şehir hastanelerindeki usulsüzlüklere ayrıldı. Ancak, Sayıştay yine belirlediği usulsüzlüklerin mali boyutunu hesaplamaktan kaçındı, yani oluşan kamu zararını belirlemediği için “yargılamaya esas denetim raporu” hazırlanmadı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve Hukuk Birimi, Sayıştay’ın Sağlık Bakanlığı Denetim Raporuna ilişkin bilgi notu paylaştı.

‘YAPTIRIM UYGULANMADI’

TTB’ten paylaşılan bilgi notu şöyle:

“Sağlık Bakanlığının şehir hastanelerine yapılan ödemelerin belirlenen muhasebe kurallarına aykırı tuttuğu tespitler arasında olmakla birlikte, Rapor’da toplam ödemeye dair de herhangi bir belirleme yer almıyor. Dolayısıyla şehir hastanelerine Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan rutin ödemelerin gizlenmesinin ötesinde, şirketlere hak edilmemiş, teslim edilmemiş, kötü yapılmış veya yapılmamış işler için de ödeme yapıldığı, bunların tespit edilmesine rağmen şirketlere ve ödemeyi yapanlara herhangi bir yaptırım uygulanmadığı da görülüyor.

AYLIK 200’ÜN ÜZERİNE ÇIKAN TESTLER VE İSTİSNALAR

Sayıştay raporunda önceki yıllarda belirlenmiş ve son denetime kadar giderilmemiş usulsüzlükler de çizelge olarak verildi. Son rapordan öğrenilebilen usulsüzlükler arasında şehir hastaneleri mevzuatında “tıbbi destek hizmeti” olarak tanımlanarak şirketlere devredilen hizmetlerin de ayrıca “dışarıdan” alınması yer alıyor. Raporda, imzalanan sözleşmelerde “Laboratuvar Hizmetleri Kapsamında Aylık İstem Sayısı 200’ü Geçen Tetkiklerin Dış Laboratuvarda Çalışılmasına Devam Edilmesi” öngörüldüğü belirtiliyor. Ancak bu hükmün yasal dayanağına dair bir açıklamaya Raporda da yer verilmiyor. Ancak sözleşmede esas hüküm “şirketin aylık istem sayısı 200 testin üzerinde olan tüm testleri Sağlık Tesisi bünyesinde kuracağı sistemlerle çalışacaktır. 200 testin altında olan testleri Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış, akredite bir laboratuvarda İdare Temsilcisinin onayını alarak çalıştırıp raporlayabilir” iken sözleşmeye eklenen “Şirket özel testlerde kurulum maliyetinin yüksek olduğunu belirterek yukarıdaki test sayısından bağımsız olarak bu testlerin dış laboratuvarlarda çalışılmasını talep edebilir. Talebin İdare Temsilcisi tarafından onaylanması halinde testler dış laboratuvara gönderilebilir” istisnasının kötüye kullanıldığı da görülüyor. Rapor’a göre aylık istem sayısı 200’ün üzerine çıkan testler için şirketin istisna hükmüne dayanarak “kurulum maliyeti yüksek özel test” başvurusu yaptığı ve idare temsilcisinin de onayladığı anlaşılıyor.

Tespitlerin bir bölümü şöyle:

KONYA ŞEHİR HASTANESİ

Konya Karatay Şehir Hastanesinde L102260 SUT kodlu Doku transglutaminaz Ig A ve L102270 SUT kodlu Doku transglutaminaz Ig G adlı testlerin denetim yılı içerisinde düzenli olarak aylık 200’ün üstünde dış laboratuvarda çalışıldığı,

BAŞAKŞEHİR ÇAM VE SAKURA ŞEHİR HASTANESİ

İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde L103190 SUT kodlu HLA B27 adlı testin 2021 yılı Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında, 907.690 SUT kodlu Kabakulak IgG (ELISA), 907.700 SUT kodlu Kabakulak IgM (ELISA), 907.710 SUT kodlu Kızamık lgG adlı testin 2021 yılının 9 ayı boyunca test bazında aylık 200’ün üzerinde sayıda dış laboratuvarda çalışıldığı,

MERSİN ŞEHİR HASTANESİ

Mersin Şehir Hastanesinde 2021 yılı boyunca L102260 SUT kodlu Doku transglutaminaz IgA antikoru adlı testin toplam 5644 kez, 906.780 SUT kodlu Anti nükleer antikor (ANA) adlı testin toplam 5395 kez, 907.101 SUT kodlu Cyclic citrullinated peptide (CCP) adlı testin toplam 4984 kez ve yılın tüm aylarında 200’ü aşacak sayıda dış laboratuvarda çalışıldığı,

KAYSERİ ŞEHİR HASTANESİ

Kayseri Şehir Hastanesinde 908.150 SUT kodlu HBV-DNA, kantitatif adlı testin 2021 yılının muhtelif 7 ayında aylık bazda 200’den fazla kez dış laboratuvarda çalışıldığı ve yılın diğer aylarında da aylık istem sayısının 200’e yakın olduğu, tespit edilmiştir.

Yine şirketlere devredilen görüntüleme hizmetlerinde de şirketlerin taahhütlerine uymadıkları görülüyor.

KONYA KARATAY ŞEHİR HASTANESİ

Konya Karatay Şehir Hastanesinde;

Nükleer tıp bölümünde gerekli cihaz ve alt yapı eksikliği dolayısıyla Ek-14’ün ilgili tablosunda yer alan 800.840 Myokard PET, 800.690 Beyin PET, 801.290 Lenfosintigrafi ve 800.970 Tiroid Uptake Çalışması (I-131 ile) SUT kodlu tetkiklerin istenildiği halde çalışılamadığı, – D. Portabl Görüntüleme’nin altında yer alan 800.310 Film ve 800.320 Digital SUT kodlu tetkiklerin çalışılabilmesi için Görevli Şirket tarafından mobil röntgen cihazlarının temin edilmediği ve bu tetkiklerin kamu hastanelerinden devralınan cihazlar ile İdare personeli vasıtasıyla çekildiği,

Yöntem Beyanı’na göre J2-1BK-27 kodlu mahalde kurulması planlanan SPECT CT isimli cihaz parkurunun CT özellikli olmadığı, yalnızca SPECT özellikli cihaz parkuru ile hizmetlerin yürütüldüğü, Kayseri Şehir Hastanesinde; – Nükleer tıp bölümünde 800.960 Tiroid uptake çalışması (Tc-99m perteknetat ile), 800.970 Tiroid uptake çalışması (I-131 ile), 801.370 Intraoperatuar gama probe uygulaması, 801.410 Sentinel lenf nodu sintigrafisi SUT kodlu işlemlerin uygun cihaz parkuru ve altyapı sağlanamamasından dolayı istenildiği halde çalışılamadığı, – Radyolojik görüntüleme ve tedaviler arasında yer alan 804.500 MR, Girişimsel SUT kodlu tetkikin işleme dair spesifik prob bulunmamasından kaynaklı çalışılamadığı,

Mersin Şehir Hastanesinde; D. Portabl Görüntüleme’nin altında yer alan 800.310 Film ve 800.320 Digital SUT kodlu tetkiklerin çalışılabilmesi için Görevli Şirket tarafından mobil röntgen cihazlarının mülkiyeti Şirkete ait olmak üzere getirildiği ve bu cihazlarla ilgili çekim işlemlerinin İdare personeli eliyle yürütüldüğü,

BİLKENT ŞEHİR HASTANESİ

Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde;

D. Portabl Görüntüleme’nin altında yer alan 800.310 Film ve 800.320 Digital SUT kodlu tetkiklere ilişkin hizmetin Görevli Şirket eliyle yürütülemediği, bu tetkiklerin İdare personeli vasıtasıyla çekildiği, tespit edilmiştir.

Görüntüleme hizmetlerinde şirketlerin rutin radyodiagnostik tetkiklerde 3 gün, radyoterapi için 15 gün içerisinde, acil hastaların tetkiklerini derhal yapacak cihaz parkuru ve personel planlaması yapmakla yükümlü kılınmıştır. Yerinde yapılan incelemelerde görüntüleme hizmetleri kapsamında, yoğunlukla nükleer tıpla ilgili olması gereken randevu verme sürelerinin aşıldığı belirlenmiş. Ancak şirketlere yaptırım uygulanmadığı da raporda belirtilmiştir. Yine Rapor’da Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde tüp bebek için görevli şirket tarafından laboratuvar hizmeti sunulmamasına rağmen bu hizmete ilişkin garanti tutarlarının ödendiği de belirlendi.

HİZMET SUNUMLARINDA GECİKMELER

Hizmet sunumunda belirlenen gecikmelere dair örnekler şöyle:

Mersin Şehir Hastanesinde test grubu bazında rutin istemli tetkiklerde ortalama %8,28, acil istemli tetkiklerde ise ortalama %61,56’ya varacak seviyede gecikmelerin meydana geldiği,

Konya Karatay Şehir Hastanesinde aylık bazda bakıldığında, 2021 yılı Ekim ayında yapılan toplam 1.045.394 adet testten 140.336’sında gecikme olduğu ve bunun %13,42 oranına tekabül ettiği,

İstanbul Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinde mevcut test rehberlerine göre belirlenen sonuç verme sürelerinde bazı test gruplarında %37’lik bir orana tekabül edecek düzeyde gecikmenin meydana geldiği,

Kayseri Şehir Hastanesinde tetkik bazında hedef süre ve ortalama süre bakımından analiz yapıldığında, örneğin “Siklosporin” tetkikinde denetim yılının genelinde gecikmelerin meydana geldiği ve bu tetkikte hedef süre ortalama 210 dakika iken Aralık ayında ortalama sonuç süresinin 1.449,91 dakika olarak gerçekleştiği,

Tekirdağ Dr. İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesinde yine test grubu bazında bakıldığında diğer test gruplarının aksine HbA1c’de yılın genelinde gecikmelerin meydana geldiği ve bu gecikme oranının Şubat ayında %26 olarak gerçekleştiği, tespit edilmiştir.

Yine yapılan incelemelerde laboratuvar ve görüntüleme hizmetlerine hizmet hata puanı hesaplanmadığı da kayda geçirildi.

Raporda önceki yıllarda belirlenen usulsüzlükler arasında sayılan, Bilkent Şehir Hastanesini yapan şirketin, sözleşmesi feshedilen TİTCK-THSK inşaat alanından çıkmadığı, ipoteği kaldırmadığı da ve sorunun idare tarafından da giderilmediği görülmektedir. Dolayısıyla Hazineye ait olan ve üzerinde Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinin müştemilatının bulunduğu taşınmaz ile Orman Bakanlığı’na taşınmaz üzerindeki ipotekleri kaldırmayan şirket aleyhine Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer bakanlıkların da herhangi bir işlem başlatmadığı belgelendi.

Şehir Hastanesine “teslim tarihi belirsizliği” iddiasıyla yapılan fazladan ödemelerin geri alınmasına dair başlatılan sürecin akamete uğradığı, tarafların “mutabakata vararak” tahkime gitmekten vazgeçtiği, ancak şirkete yapılan fazladan ödemenin geri alındığına dair belge bulunmadığı tespit edildi.

Ankara Bilkent Şehir Hastanesinde sözleşmede belirlenenin üzerinde ticari alan kullanılmasına karşın idareye ödeme yapılmadığı, Başakşehir Çam ve Sakura, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Mersin Şehir Hastanesi ve Konya Şehir Hastanesi için görevli şirket tarafından kullanılan mevcut ticari alanların, İdare tarafından onaylanan uygulama projelerinde yer alan ticari alanlardan daha fazla olduğu ve bazı şehir hastanelerinde idare kullanımında olması gereken depoların ticari alan işleticileri tarafından kullanıldığı İdare ile izleme ve değerlendirme danışmanlık hizmet alımı kapsamında müşavir firmalar tarafından tespit edilmesine karşın ödemelerin revize edilmediği ve şirketlere yaptırım uygulanmadığı belirlendi.”

━ diğer haberler

Memurlar.net’e kayyum atandı!

Her gün milyonlarca kamu personelinin ziyaret ettiği memurlar.net isimli internet sitesine, iki ortak arasındaki anlaşmazlık ve şirket hesaplarıyla ilgili usulsüzlük iddiaları nedeniyle kayyum atandı. Ankara...

MEB’nı Özer’e Dersim’de öğrencilere ajanlaştırma baskıları soruldu

Munzur Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi’nde kolluk güçlerinin ajanlık dayatmalarına karşı basın açıklaması yaparak aşağılayıcı ve onur kırıcı uygulamaların sonlandırılmasını istediler. HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü konuyu Meclis gündemine taşıyarak, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e sordu.

Gazeteci Candemir’e Müzeyyen Senar davası:

"6-7 Eylül olaylarında Muzeyyen Senar vardı" diyen Gazeteci Oktay Candemir hakkında "Şahsın Aziz hatırasına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Candemir, soruşturma kapsamında emniyette ifade verdi.

10 Ekim’de katledilenler anıldı

Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren 104 kişi için yapılan anmada, “İsyanımızı ve öfkemizi büyüterek burada olacağız” mesajı verildi.

6 yaşında ‘evlendirilen’ H.K.G.’nin ifadesi çıktı

6 yaşında 'evlendirilen'.' ifadesinde, "Çocukların evlenmesi normal sanıyordum; Wattpad'den tanıştığım bir abla, 'devlet seni korur' dedi, kaçtım" dediği ortaya çıktı. H.K.G evlendirildiği kişi ile ilgili de şunları söyledi: "Kadir İstekli, evlendiğimizi söyledi, 'bu oyun kimseye söylenmez' dedi"