16.2 C
Ankara

Mevsimlik tarım işçileri dosyası (1) ‘Görünmeyen işçilerin’ görünür yüzü

-

PAYLAŞ:

Kübra KIRIMLI- Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ

Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin (TZOB) Kasım 2020’de paylaştığı verilere göre; Türkiye’de yaklaşık 4 milyon 515 bin kişi tarımda istihdam ediliyor. Ve bu sayının yaklaşık 1 milyonunu “Mevsimlik tarım işçileri” oluşturuyor.

“Mevsimlik tarım işçiliği” en genel tanımıyla; ikamet ettiği yerden ekonomik gelir elde etmek amacıyla seyahat eden ve seyahat ettiği alanlarda tarımsal faaliyetlere katılan iş gücü demek. Bu iş gücünü kadın, çocuk, genç, yaşlı ve erkek ayırt etmeksizin her yaştan ve cinsiyetten bireyler oluşturuyor. Sigortasız ve güvencesiz çalışan işçilere bu nedenledir ki; “görünmeyen işçiler” denilmekte.

720 BİN ÇOCUK MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ

Çocuklar için oldukça tehlikeli sayılabilecek mevsimlik tarım işçiliğinde dünyada çalışan çocuk sayısı 152 milyonu buluyor. Türkiye’de ise bu sayı; 2019 resmi verilerine göre 720 bin dolaylarında. Ancak son yıllarda bu sayının mülteci çocuklarla birlikte daha da arttığı biliniyor.

YILIN 7-8 AYINI EKİM, ÇAPALAMA VE HASATLA GEÇİRİYORLAR

Türkiye’de mevsimlik tarım işçiliğini ekseriyetle Doğu ve Güneydoğu bölge illerinden işçiler oluşturuyor. Bu işçilerin kimlikleri ise yaşadıkları illerle doğru orantılı olarak Kürt ve Arap. Bunun yanı sıra son yıllarda mülteci işçiler de (Özellikle Suriye savaşı sonrası Türkiye’ye yerleşenler) yoğun olarak mevsimlik tarım işçiliği yapıyor. Öte yandan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde çay ve fındık hasatına Gürcü işçiler; Kars ve Ardahan illerinde ot hasatına ise Azeri işçilerin geldiği de biliniyor. Mevsimlik tarım işçileri çalışmaya gittikleri yerlerde yılın belirli zamanlarında toprak hazırlığı, ekim, dikim, çapalama, ot alma, ilaçlama, sulama ve hasat gibi işlerde çalışıyorlar. Çalışma süreleri ise yılda ortalama 7-8 ay.

BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUN SİGORTASI YOK

İşçiler Karadeniz bölgesinde; fındık, çay ve sebze, Ege Bölgesi’nde; yaş sebze, domates ve üzüm, İç Anadolu Bölgesi’nde; bakliyat, şeker pancarı, sebze, kimyon, haşhaş, soğan, tohum üretimi, meyve, Akdeniz Bölgesi’nde; narenciye, pamuk ve sebze, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ise pamuk, sebze, bakliyat ve Antep fıstığı hasat edip, tarlalarda yoğun emek veriyorlar. Sayıları milyonu aşan bu işçilerin büyük çoğunluğu ise sigortasız çalıştıkları bu alanda bir gelecek kuramamanın sıkıntısını her defasında dile getiriyorlar. Bu alanda çalışan kadınların sigortasının neredeyse hiç olmadığını söylemek de yanlış olmaz. Kadınlar eşleri üzerinden sigortadan yararlanabiliyorlar. Türkiye’de çalışma hayatının en dezavantajlı grubu kabul edilen mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine dair bir düzenleme henüz söz konusu değil.

EN ÇOK CAN KAYBI TARIM VE ORMAN İŞÇİLİĞİNDE

Çalışma şartlarının oldukça ağır olduğu tarım işçiliğinde iş kazaları da oldukça sık yaşanıyor. Bu kazalara ilişkin CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer 2020 ve 2021 yılına dair verileri açıklamıştı.

Gürer, iş cinayeti rakamlarında ilk 3 sektörün önde olduğunu belirtmiş ve bunları da tarım ve orman, inşaat ve yol, sağlık ve sosyal hizmetler iş kolları olarak açıklamıştı. Gürer’in açıkladığı verilere göre; 2020 yılında 442 (224’ü çiftçi-218’i işçi) tarım ve orman işçisi yaşamını yitirdi. Ölümlerin sebeplerinin başında Covid-19 yer alırken; diğer sebepler ise trafik ve servis kazalarıydı. Gürer’in verdiği bilgilere göre, 2021 yılının ilk 7 ayında yerel ve ulusal basına yansıyan 12 kazada 7 mevsimlik tarım işçisi yaşamını yitirdi, 120 kişi de yaralandı.

GÜNLÜĞÜ 120 TL’YE DÖKÜLEN ALINTERİ

Bugünden itibaren yayımlanacak olan 5 yazı dizisinde geride bıraktığımız Ağustos ayında fındık toplamak için Ordu’ya giden ve yüz yüze bir araya geldiğimiz Arap ve Kürt işçilerle görüşmelerimizden derlediklerimizi kaleme aldık. İlk yazıda Ordu Altınordu Saraycık İlçesi’nde, Ordu Valiliği’nin illerden gelen tarım işçilerine çadır kurmak için oluşturduğu alana dair gözlemlerimizi aktaracağız.

Mevsimlik tarım işçileri, hasat öncesi Ordu’ya gelip, yaklaşık 40 gün kalacakları ve bu süre zarfında ev görevi gören “çadırlarını” kurdu.

Mevsimlik tarım işçileri genellikle gittikleri yerlerde 3 şekilde konaklama imkanlarına sahip;

-Valiliğin düzenlediği alanda çadır kuranlar

-Kendi imkanlarıyla çadır kampı oluşturanlar

-Uzun süreler aynı ailelere çalışmaya gelip, o ailelerin himayesinde kalanlar

Geride bıraktığımız 2021 yılında Ordu’da fındık hasatına 7 Ağustos tarihinde başlandı. Ordu Valiliği’nin belirlediği yevmiye ücreti 120 TL’ydi. Bu ücret her yıl olduğu gibi 2021 yılında da sabit değildi, değişiyordu. Şöyle ki; işçiler 120 TL alırken, işçilerin sorumlusu dayıbaşı olarak adlandırılan aracılara 15 işçiye kadar 130 TL, 15 işçi üzerine ise 135 TL ödenmesine karar verilmişti. Aynı işi yapmasına rağmen yerli diye tabir edilen (gezici olmayan) tarım işçilerine 180 TL ödendi. Bu ücret farkı fındık bahçesinde görüştüğümüz işçilerin tartıştığı konuların başında geliyordu. (Yarın buna ayrıntılı olarak değineceğiz.)

‘MEVSİMLİK TARIM ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN ORTADAN KALDIRILMASI PROJESİ’

Saraycık İlçesi’nde Ordu Valiliği’nce hazırlanan çadır kamp alanı oldukça büyüktü. Kamp alanında kurulan yüzlerce çadırda, binlerce kişi barınıyordu. İçeriye giriş ve çıkışlar izine tabiydi ve güvenlik 7/24 kapıda nöbetteydi. Fındık hasatı için işçi arayanlar, kamp alanına gidip her grubun dayıbaşı ile görüşüp anlaşıyorlardı. Kamp alanında tuvalet ve banyo yerleri mevcuttu. Su ve elektrik hizmeti de sağlanıyordu.

Kamp alanında hemen her yaştan çok sayıda çocuk vardı. Alanda bulunan çocuklar için “Mevsimlik Tarım Çocuk İşçiliğinin Ortadan Kaldırılması Projesi” yürütülüyordu. Proje Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse ediliyordu. Projeyi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (ÇSGB), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Pikolo Derneği de destekliyordu. Bu proje kapsamında gezici mevsimlik tarım işçisi ailelerin eğitimden, sosyal ve kültürel faaliyetlerden yararlanamayan, mahrum kalan çocuklarına eğitimler veriliyor. Çocuklar, Ordu Ulubey Ortaokulu’nda eğitim alıyorlardı. Eğitimler Türkçe dilinde yapılıyordu. Mesafenin korunduğu ve maskenin kullanılmasına önem verilen bir ortamda eğitim gören çocuklar için birbirinden farklı aktivite organize edilmişti. Satranç, müzik ve spor etkinlikleri bunlardan bir kaçıydı.

KAMPTAKİ ÇOCUKLARDA EL VE AĞIZDA YARALAR GÖRÜLÜYORDU

Bu olumlu gibi görünen tabloya rağmen, kamp alanında bulunan çocuklarda görülen salgın bir hastalık söz konusuydu. Birçok çocukta el ve ağızda yaralar mevcuttu. Bu sonuç dahi valilikçe oluşturan kamp alanının ve sunulan hizmetin gezici mevsimlik tarım işçilerinin koşullarının iyileştirilmesinde yeterli olmadığının, bir şeylerin eksik veya yanlış yapıldığının bir göstergesiydi.

(Yarın: Tarla sahibi, Kürt işçinin yerli işçiden daha az kazandığını anlatıyor)

━ diğer haberler

Memurlar.net’e kayyum atandı!

Her gün milyonlarca kamu personelinin ziyaret ettiği memurlar.net isimli internet sitesine, iki ortak arasındaki anlaşmazlık ve şirket hesaplarıyla ilgili usulsüzlük iddiaları nedeniyle kayyum atandı. Ankara...

MEB’nı Özer’e Dersim’de öğrencilere ajanlaştırma baskıları soruldu

Munzur Üniversitesi’nde okuyan öğrenciler İnsan Hakları Derneği Dersim Şubesi’nde kolluk güçlerinin ajanlık dayatmalarına karşı basın açıklaması yaparak aşağılayıcı ve onur kırıcı uygulamaların sonlandırılmasını istediler. HDP Tunceli Milletvekili Alican Önlü konuyu Meclis gündemine taşıyarak, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e sordu.

Gazeteci Candemir’e Müzeyyen Senar davası:

"6-7 Eylül olaylarında Muzeyyen Senar vardı" diyen Gazeteci Oktay Candemir hakkında "Şahsın Aziz hatırasına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Candemir, soruşturma kapsamında emniyette ifade verdi.

10 Ekim’de katledilenler anıldı

Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitiren 104 kişi için yapılan anmada, “İsyanımızı ve öfkemizi büyüterek burada olacağız” mesajı verildi.

6 yaşında ‘evlendirilen’ H.K.G.’nin ifadesi çıktı

6 yaşında 'evlendirilen'.' ifadesinde, "Çocukların evlenmesi normal sanıyordum; Wattpad'den tanıştığım bir abla, 'devlet seni korur' dedi, kaçtım" dediği ortaya çıktı. H.K.G evlendirildiği kişi ile ilgili de şunları söyledi: "Kadir İstekli, evlendiğimizi söyledi, 'bu oyun kimseye söylenmez' dedi"